Sarsak elek sistemlerinde telin “çabuk yırtılması” çoğu zaman tek bir hatadan değil, yükleme şekli + titreşim parametreleri + tel seçimi + montaj kalitesi + bakım disiplini kombinasyonundan kaynaklanır. Tel, aslında devasa bir “metalik yay” gibi çalışır: her titreşim döngüsünde mikroskobik ölçekte bükülür, gerilir ve gevşer. Bu döngü doğru yönetilmezse tel, yorgunluk (fatigue) denen mekanik süreçle zayıflar; en sonunda da “sanki bir anda olmuş” gibi görünen yırtıklar başlar. Aşağıda, sahada en sık görülen nedenleri ve her biri için uygulanabilir çözüm paketlerini bulacaksınız.
Tel yeterince gergin değilse sarsak elek titreşimi sırasında destek barlarına vurur, dalgalanır ve adeta kırbaç gibi hareket eder. Bu “çırpınma”, telin belirli noktalarda tekrar tekrar bükülmesine yol açar. Sonuç: kılcal çatlaklar büyür, tel kopar ve yırtıklar zincirleme yayılır. Bu senaryoda yırtıklar sıkça bağlama bölgelerine veya destek barlarının üst çizgisine paralel olur.
“Gergin olsun da çalışsın” refleksiyle aşırı germe yapılırsa tel, darbe altında esneyemez; özellikle kenarlarda kanca (hook) bölgesinde veya sıkma barı altında hızlı kırılmalar oluşur. Aşırı gerginlik, telin yorulma direncini de düşürür; tel daha az “pay” ile çalışır. Bu nedenle sarsak elek tel gerdirme işlemi, “en çok sıkılan” değil “en doğru dengelenen” ayardır.
Malzeme elek üzerine tek bir hat gibi düşüyorsa (şut merkezsizse veya dağıtıcı yoksa), telin bir bölgesi sürekli darbe alır. Bu, “normal aşınma” değil; lokal darbeli aşınma ve hızlı yırtık demektir. Özellikle sarsak elek beslemesinde akışı enine yaymak, telin aynı noktadan “dayak yemesini” engeller.
Düşüş yüksekliği arttıkça parçacıkların kinetik enerjisi artar. Özellikle iri taneli ya da köşeli agrega telin üstüne “çekiç” gibi iner. Bu durumda yırtıklar genellikle besleme bölgesinde başlar ve aşağı doğru yayılır. Sarsak elek teli bu darbeleri sürekli aynı noktada yerse, en kaliteli tel bile erken pes eder.
Sarsak elek sistemlerinde genlik (stroke) ve frekans (RPM) artınca malzeme daha hızlı taşınır gibi görünür; ama tel üzerinde oluşan dinamik gerilmeler de artar. Özellikle ince tel çaplarında bu, yırtılmayı hızlandırır. Burada kritik nokta şudur: taşıma hızını artırmak ile telin yorulma ömrünü tüketmek aynı düğmeye basar; doğru olan, malzemeye göre optimumu bulmaktır.
Eksantrik ağırlık ayarları, rulman boşluğu, gevşek bağlantılar veya zayıflamış yaylar; sarsak elek ünitesinin “tasarlanan hareket” yerine vuruntulu çalışmasına neden olur. Vuruntu demek tel için mikro darbelerin artması demektir. Bu darbeler çoğu zaman gözle “çok büyük” görünmez; ancak telin ömrünü gün gün yer.
Destek barları zamanla aşınır, kenarları keskinleşir veya bazı noktalarda seviye bozulur. Tel, titreşim sırasında bu noktalara basar ve alt aşınma hızlanır. Sonuç: Tel üstten “iyi” görünürken alttan incelir ve bir gün ansızın yırtılır. Bu durum özellikle yüksek ivmeli çalışan sarsak elek hatlarında daha agresif yaşanır.
Silisli kum, bazalt, granit gibi yüksek aşındırıcılığa sahip malzemelerde tel çapı ve malzeme kalitesi (ör. yüksek çekme dayanımlı tel) belirleyicidir. Çok yüksek açık alan hedefiyle tel inceltmek, kısa vadede verim gibi görünse de uzun vadede sürekli tel değişimi demektir. Burada “en iyi” tel, her zaman “en ince” tel değildir; sarsak elek tel seçimi bir maliyet/performans optimizasyonudur.
Nem, yıkama suyu, kimyasal katkılar veya tuzlu ortam telde çukurcuk korozyonu oluşturur. Bu çukurcuklar çatlak başlatma noktasıdır; tel mekanik olarak yorgunken korozyon varsa süreç hızlanır. Eğer tesisiniz ıslak eleme yapıyorsa, sarsak elek telinde korozyon payını mutlaka hesaba katın.
Nemli-ince malzeme delikleri tıkadığında operatör genellikle “titreşimi artırayım” der. Bu bazen geçici rahatlama sağlar ama telin yorulmasını da artırır. Tıkanma problemi varsa asıl çözüm; uygun göz açıklığı, kendini temizleyen tel örgü, toplu temizleme sistemleri veya gerekirse flip-flow (flip-flop) gibi esnek yüzeyli teknolojilerdir. Böylece sarsak elek teli, tıkanmayı kırmak için aşırı zorlanmaz.
Bir kum ocağında 2 katlı sarsak elek hattında üst kat tel değişimi ortalama 5–7 gün sürüyordu. İnceleme sonrası üç kök neden bulundu: (1) besleme şutu merkeze vurmuyor, akış tek hatta yoğunlaşıyordu, (2) destek barlarının capping’leri aşınmıştı ve metal temas vardı, (3) tel germe işlemi tek taraftan agresif yapılıyordu. Uygulanan aksiyonlar: akış dağıtıcı deflektör, kauçuk capping yenileme, kademeli tork prosedürü. Sonuç: tel ömrü süreç stabilitesine bağlı olarak 2–3 kata kadar uzadı; plansız duruşlar azaldı, operatör “titreşimi artırma” ihtiyacını daha az duydu. Buradaki kritik ders: Tel ömrü çoğu zaman “daha pahalı tel” ile değil, doğru mekanik şartlar ile büyür.
Sektörde toplam sahip olma maliyeti odaklı yaklaşım güçleniyor. Yüksek aşındırıcılık veya tıkanma yaşayan işletmeler, bazı katlarda poliüretan veya kauçuk panellere; nemli-ince malzemelerde ise flip-flow gibi esnek yüzeyli çözümlere daha fazla yöneliyor. Buradaki amaç; “en yüksek açık alan” değil, en düşük plansız duruş ve en stabil ürün kalitesi. Başka bir deyişle, modern tesisler sarsak elek performansını yalnız “kapasite” olarak değil, durabilirlik (uptime) ve bakım maliyeti olarak da ölçüyor.
Sarsak elek telinin çabuk yırtılması, çoğu zaman “tel kötü” değil; telin çalıştırıldığı şartlar kötü demektir. Doğru gerginlik, dengeli besleme, sağlıklı destek deck’i ve malzemeye uygun tel/medya seçimi birlikte ele alındığında tel ömrü dramatik şekilde uzar. En iyi yaklaşım, her yırtığı “tesadüf” saymak yerine yırtık izinden kök neden okuyup prosesi küçük ama etkili ayarlarla düzeltmektir. İç linkleme tarafında ise sarsak elek sayfanızı; tel, ayar, titreşim ve bakım odaklı anahtar kelimelerle yukarıdaki gibi “sıralı eşleşme” mantığıyla desteklemek, hem kullanıcı deneyimini hem de sayfanın semantik bütünlüğünü güçlendirir.