İkinci el sarsak elek (titreşimli eleme makinesi) almak, doğru yapıldığında yatırım maliyetini ciddi biçimde düşürür; yanlış yapıldığında ise “ucuz” görünen ekipman, plansız duruşlar, yedek parça krizleri ve verim kayıplarıyla pahalıya patlar. Sarsak elekin görevi basit görünür: malzemeyi tane boyuna göre ayırmak. Ama işin arka planında dinamik yükler, yorulma çatlakları, rulman ömrü, eksantrik sistem toleransları ve rezonans riski gibi işletmenin kaderini belirleyen teknik detaylar vardır. Bu nedenle ikinci el alım sürecini “göz kararı sağlam” yaklaşımından çıkarıp, ölçülebilir kontroller ve mantıklı risk analiziyle yönetmek gerekir.
Aşağıdaki 5 kritik nokta, sahada en sık karşılaşılan arıza kök nedenlerini ve satın alma sonrası masraf kalemlerini doğrudan hedef alır. Kontrolleri doğru sırayla yaparsanız, hem pazarlık gücünüz artar hem de satın aldığınız ikinci el sarsak elekin gerçek kapasitesini ve güvenilirliğini daha en baştan görürsünüz.
İkinci el sarsak eleklerde en pahalı sürprizlerin başında yorulma çatlakları gelir. Çünkü elek gövdesi sürekli ivmelenen bir kütledir; özellikle yan saclar, kiriş birleşimleri, motor sehpası, besleme kutusu (feed box) ve deşarj ağzı çevresi titreşim nedeniyle “mikro çatlak” üretmeye yatkındır. Bu çatlaklar başlangıçta sadece boya altında ince bir çizgi gibi görünür, fakat yük altında hızla büyür ve şase deformasyonuna kadar gidebilir.
Pratik kontrol yaklaşımı: sarsak eleki mümkünse yıkatılmış/temiz halde görün. Boya kabarması, pas kusması, kaynak dikişi çevresinde saçın “yağlanmış gibi” parlaması (mikro sürtünme izleri) ve köşe bölgelerde kılcal çatlak çizgileri risk işaretidir. Şase düzlüğü de önemlidir: Diyagonal ölçüler (köşeden köşeye) anormal fark veriyorsa, geçmişte darbe veya ağır rezonans yaşamış olabilir. Bu noktada “kaynak atıldı, düzeldi” cümlesi tek başına güvence değildir; doğru kaynak prosedürü uygulanmadıysa aynı yer daha sertleşip tekrar çatlayabilir.
Bir sarsak elekin performansı, büyük ölçüde titreşim genliği (amplitüd) ve frekans dengesine bağlıdır. İkinci el alırken çoğu kişi motor çalışıyor mu diye bakar; oysa asıl mesele, eleğin doğru dinamik davranışı gösterip göstermediğidir. Yanlış balans, yanlış devir, aşınmış eksantrik veya gevşek bağlantılar; eleği “çalışıyor” gibi gösterir ama eleme verimini düşürür, tel ömrünü kısaltır ve rulmanları hızla bitirir.
Gözlemsel ipuçları: Çalışma sırasında sarsak elekin “sağa sola savrulması”, anlık vuruntu sesleri, ayaklarda aşırı zıplama, civata bölgelerinde hızlı gevşeme ve çevrede anormal titreşim hissi, rezonans veya balans problemine işaret edebilir. Eğer imkan varsa, basit bir ölçüm cihazı (titreşim ölçer) ile RMS hız veya ivme değerleri alın. Bu veri, “his” yerine teknik konuşmanızı sağlar. Rezonans yaşamış makinelerde genellikle gövde birleşimlerinde tekrar eden çatlak tamir izleri ve lastik takoz/yay bölgelerinde düzensiz deformasyon görülür.
İkinci el sarsak elekte rulman ve yatak grubu, hem arıza olasılığı yüksek hem de duruş maliyeti ağır bir alandır. Özellikle tozlu-çamurlu işletmelerde yanlış yağlama, uygunsuz gres, hatalı keçeler veya kontamine olmuş yağ; rulman ömrünü dramatik biçimde düşürür. Buradaki kritik nokta şudur: Rulman “şu an” ses yapmıyor olabilir ama yatak içi hasar başlamışsa kısa sürede kendini belli eder.
Kontrol listesi: Yatak sıcaklıklarını çalışma esnasında karşılaştırın; bir tarafın belirgin daha sıcak olması yük dağılımı veya iç hasar göstergesi olabilir. Yağlama hatlarını, gres nipellerini, otomatik yağlama varsa pompa ve dağıtıcılarını kontrol edin. Keçe çevresinde toz birikimiyle yağ kaçak izleri beraber görülüyorsa, sızdırmazlık zayıflamıştır. Rulman kasası üzerinde aşırı gres birikmesi de “çok yağlama” hatasına işaret edebilir; bu durum rulmanı soğutmaz, aksine ısıyı artırıp ömrü kısaltabilir. Bu kontrolleri yaparken, mümkünse satıcıdan bakım kayıtlarını ve kullanılan gres/yağ tipini yazılı şekilde isteyin; çünkü sarsak eleklerde “rutin bakım” söylemi çoğu zaman sahada tutarlı uygulanmaz.
İkinci el alımda “elek teli değişir, sorun değil” düşüncesi sık yapılır; fakat asıl maliyet bazen telin kendisinden değil, gergi sistemi ve yüzey geometrisinin bozulmasından gelir. Çünkü gergi rayları eğilmişse, sıkma mekanizması aşınmışsa veya elek kasası yüzeyi dalgalandıysa; yeni tel taksanız bile tel kısa sürede yırtılır, “göz açıklığı” sapar ve eleme kalitesi düşer. Bu durum, özellikle yüksek tonajlı çalışan sarsak elek hatlarında, saatler içinde kapasite kaybı ve geri dönüş malzemesi artışı olarak karşınıza çıkar.
Kontroller: Elek yüzeyindeki aşınmanın dağılımına bakın. Tek bir bölgede aşırı aşınma varsa besleme yönlendirmesi yanlış olabilir veya elek eğimi/hızı geçmişte hatalı kullanılmış olabilir. Besleme kutusu ve aşınma plakaları (liner) çok incelmişse, alacağınız makineye daha ilk ay ciddi revizyon yazabilirsiniz. Modüler panel sistemlerinde kilitlerin ve taşıyıcıların kırık olup olmadığı, tel sistemlerinde ise yan germe çubuklarının düzlüğü ve klemenslerin kondisyonu mutlaka görülmelidir. Ayrıca farklı uygulamalar için (kuru eleme, ıslak eleme, kil oranı yüksek malzeme) sarsak elek yüzey seçiminin değişeceğini unutmayın; satın aldığınız makinenin yüzey altyapısı bu değişime izin vermiyorsa, “uygun tel/panel bulma” işi beklediğinizden pahalı hale gelebilir.
Sarsak elekin kalbi tahrik sistemidir. Bu bazen iki adet vibrasyon motoru ile, bazen eksantrik şaft ve kaplin-kayış aktarımıyla çözülür. İkinci el alırken motor etiket değerleri (kW, devir, IP koruma sınıfı), sürücü/soft starter varlığı, kablo girişleri, pano kondisyonu gibi noktalar “çalışıyor” demekten daha önemlidir. Özellikle farklı sahaya taşınacak makinelerde, şebeke uyumu ve sürücü parametreleri doğru değilse, motor aşırı ısınır veya titreşim karakteri bozulur.
Kontrol yaklaşımı: Motorların yatak sesini dinleyin, fan muhafazasını kontrol edin, sargı izolasyonu hakkında fikir vermesi için en azından kaçak akım/izolasyon testinin geçmişte yapılıp yapılmadığını sorun. Eksantrik şaftlı sistemlerde kaplin ve yatak hizası kritik olur; hizasızlık rulmanı yer. Kayışlı sistemlerde kasnak aşınması ve kayış izleri, kayma ve verim kaybı göstergesidir. Ayrıca üretici marka-modeli bilmek, yedek parça bulunabilirliği açısından belirleyicidir; bazı eski modellerde basit bir yatak gövdesi bile haftalarca bekletebilir. Bu yüzden mümkünse makinenin plakasını (seri no, model) görün ve ileride ihtiyaç duyacağınız sarf ve yedek parçaların erişilebilirliğini satın almadan önce doğrulayın; çünkü bir sarsak eleki “parça yok” yüzünden durdurmak, çoğu zaman arızanın kendisinden daha pahalıdır.
Bu 5 kritik noktayı kontrol ettikten sonra, ikinci el sarsak elek için hızlı bir “revizyon bütçesi” çıkarın: rulman-yatak, tel/panel, liner, yay/takoz, civata-kilit elemanları ve gerekiyorsa motor/kaplin kalemlerini ayrı ayrı yazın. Burada amaç mükemmel tahmin değil; satın alma fiyatının üzerine binecek muhtemel masrafı görünür kılmak. Birçok işletme, fiyatı düşük diye makineyi alıp sonra “beklenmedik” harcama dalgasıyla karşılaşıyor; oysa bu harcamalar çoğu zaman, satın almadan önce yapılacak doğru kontrollerle öngörülebilir.
Sonuç olarak ikinci el sarsak elek alımı, sadece bir makine alımı değil; bir titreşimli sistemin geçmişini ve gelecekteki bakım yükünü satın almaktır. Gövde çatlakları, titreşim karakteri, rulman sağlığı, yüzey ve sarf geometrisi, elektrik-tahrik uyumu… Bu beşli, size makinenin “gerçek” durumunu söyler. Doğru seçim yaptığınızda ise aynı bütçeyle daha yüksek kapasiteye, daha az duruşa ve daha öngörülebilir bakım maliyetlerine ulaşırsınız. Bu perspektifle bakıldığında sarsak elek, yalnızca eleme yapan bir ekipman değil; tesis verimliliğini belirleyen stratejik bir üretim varlığıdır.